Follow us: Subscribe via RSS Feed Connect on YouTube Connect on YouTube

20.06.2018

Motor yağına su karışması

0 yorum
Motor yağına su karışması veya suya motor yağı karışması aslında farklı arızaları işaret eder. Bu yazımızda size motor yağına su karışırsa ne olur? Ve karışırsa ne tür arızalara yol açar bunları anlatacağım.



Bu olay kendi arabam da başıma geldiği için, bende ki arızayı sırasıyla sizlere anlatacağım. Farklı şekillerde de karşınıza çıkabilir bu durum. Arabamın su eksiltmesi vardı, tabi her araba da az miktarda olabilir bu durum; Fakat her sabah arabamı kontrol ettiğimde yedek su deposunda ki suyun eksildiğini fark ettim. İlk zamanlar su takviyesi yapıp yoluma devam ediyordum, daha sonraları günde iki defa su ilavesi yapmaya başlayınca, kaçağın nereden olabileceğini araştırmaya başladım.

İlk akla gelen şeylerden biri radyatör mü delik acaba oldu? Kontroller sonrası radyatörde bir delik bulamadım. Daha sonra suyun geçtiği hortumlarda bir patlak var mı şeklinde bir soru geldi aklıma, fakat hepsini kontrol ettikten sonra onlarda sağlam çıktı. Bu arada ben arabayı kullanmaya devam ediyorum ve su takviyesi son hızla yapıyorum tabi. Arada yağ çubuğunu çekip kontrol ediyorum, zaten yağ durumunu sürekli kontrol eden biriyim. Önceleri orada da bir sorun yoktu.

Bir ay kadar bu durum devam etti. Bu arada araçta su kaçağı var ama bir türlü bulamıyorum. İşin tuhafı yere de akan bir su yok. Zaten bu durumdan dolayı kaçağı bulamıyorum. Tamirci dedi "yedek su deposu kapağından kaçırıyordur, bak zaten buralarda da paslanma var." Gidip 15 liraya su deposuna kapak aldım fakat değişen bir şey olmadı.

Bütün bunlarla uğraşırken su kaçağı daha da çoğaldı. Artık hiç bir yerde bulamadığım kaçağı, çeşitli sebeplere bağlamaya başladım. En son ihtimal olarak, kalorifer peteği delik herhalde dedim. Artık ön konsolu söktürüp, ne kadar olursa olsun kalorifer peteğini değiştireceğim.

Ben bunları düşünürken, yağ kontrolü için yağ çubuğunu çektiğimde, yağın beyazlama yaptığını fark ettim ve yağ doldurma kapağını açtığımda beyaz bir köpükle karşılaştım. İşte en sonunda bizim kaçak suyun nereye gittiği belli olmuş oldu ve beni ön konsolu söktürüp, kalorifer peteğini değiştirme derdinden kurtardı.



Fakat bu durum daha büyük bir sorunun habercisiydi, ( Conta Yanması ). Araç conta yaktı diye duymuşsunuzdur. İşte bu conta yanması sebepleri de birden çoktur. Benim arabada ki su kaçağı durumu da farklı bir arıza olarak karşıma çıktı tabi. Üst kapak açılınca durum ortaya çıktı. Aşağıdaki resimdeki durumla karşılaştım.



Burada görüldüğü gibi su zamanla tüm her yeri çürütmüş. conta yandığı için de su kanalları çürüdüğü için yağ ile birleşip, yağ karterine dolmakta, motor kapalı kutu olduğu için bundan dolayıda ben su kaçağını bulamadım tabi. Tamirci motor üst kapağını açtığında, resimdeki olayla karşılaştık. Rektefiyeciye gönderdiğimiz bu kapak, kaynakla kurtarmadı ve yeni kapak alındı. Conta, kapak ve buna bağlı parçalar yenilendi, yeni yağ konularak araç çalışır hale getirildi. Fiyat olarak kapak kaynakla kuratrsaydı, 800 lira gbi bir fiyatla işi kapıyacaktık fakat yeni kapak alındığı için, kapak 1000 lira tuttu ve diğer işlerle birlikte 1700 liraya işi bitirdik.

Son söz olarak size tavsiyem, bu iş için farklı yerlerden fiyat alın hemen bir yere gidip kapılmayın. Kapağı açmadan ilk önce servise götürdüğüm bu durumda bana 4000 lira gibi bir fiyat tutar dendi. Ben hiç arabaya anahtar vurdurmadan geri alıp, kendi tamircime işi yaptırdım. Bu konuyla ilgili çektiğim bir videoyu da buraya koyuyorum. Belki başına gelen bir arkadaşa fikir vermesi açısından yardımcı olur. Selamlarımla...
Daha fazlası >>

16.09.2017

Metrobüste şaşırtan görüntü

0 yorum
Geçen gün Metrobüste şaşırtan görüntüler oluştu. Bir grup amatör tiyatrocu, çeşitli boyalar sürünerek, ellerinde dünya klasiklerinden oluşan kitaplarıyla Metrobüse bindi.


Kitap okuma alışkanlığına dikkat çekmek için amatör sanatçılardan oluşan bir grup tiyatrocu, özel boyalar sürerek, hareketsiz bir şekilde, kitap okur pozisyonda Metrobüsde bir gösteri yaptı. Bugüne kadar Kurtuluş Savaşı’ndan, depreme, Seyit Onbaşı'dan Yunus Emre'ye, kadına şiddette kadar birçok konu ve özel günlerde sokakta hareketsiz durarak toplumsal farkındalık yaratmaya çalışan amatör tiyatro grubu kitap okumanın yagınlaştırılması için çaba harcamaya başladı.


Günümüzde artık, cep telefonlarına ne kadar bağımlı olduğumuz hiç de yabana atılacak bir sorun değil. Bir arkadaş grubunda bile, bir süre sonra sohbeti bırakıp herkes telefonlarına odaklanıp, ortamdan kopuyor. Hal böyle olunca kitap okumak da biraz hayal oluyor. İşte bu soruna ışık tutmak için Çığlık Sanat Atölyesine bağlı sanatçılar bir mizansen hazırlayıp, ellerinde kitaplarıyla ve özel kıyafetleriyle Metrobüse bindi.Yolcuların meraklı bakışları arasında kitap okuma alışkanlığına dikkat çekmek için rollerine bürünerek ellerinde kitaplarıyla rol aldılar...
Daha fazlası >>

12.07.2017

Dümensiz gemi

0 yorum
Yazılarınızı nasıl yazarsınız? Önce başlık koyarak mı başlarsınız, yoksa yazınız bittikten sonra mı başlık koyarsınız? Bence başlık konulmadan başlanan bir yazı sonu nereye gideceği belli olmayan bir yola çıkmak gibidir. Yani dümensiz gemiye benzer, başlanan bir yazı akar da akar ama daldan dala konar gider.


Siz hiç dümensiz bir araç gördünüz mü? En ilkel taşıtta bile bir dümen veya nereye gideceğini tayin eden bir basit mekanizma vardır. Bakın son model uzay araçlarında bile bir dümen yok mu? İşte benim savunmam bu. Her yazının başlığı önceden tayin edilip, konu bu başlık altında dönmelidir.

Bu konuyu neden ele aldığıma gelince, tarihin birinde bu konu hakkında bir yerde bir yazı okumuştum; ' Yazı bittikten sonra başlık koyun' diye yazıyordu..! Başka tüm yazılarda da şu şekilde konu değerlendirilmiş.
Bir yazıya verilen ada başlık denir. “Kitabın adı, bölümün adı, konunun adı, paragrafın adı...” birer başlıktır. Başlık, bir yazının neyi anlattığını, ya da bu yazının yazılma gerekçesini sezdirecek bir özellik gösterir. Kısaca konuyu tanıtan, ana düşünceyi birkaç sözcükle yansıtan sözdür.
Sonuç olarak önce başlık atınız ve rotanızı takip ediniz, dümensiz gemi her zaman yolunda kaybolmaya mahkumdur..! Yazarlife / 2017
Daha fazlası >>

2.06.2017

Engelsiz Dünya

0 yorum
Engelsiz dünya. Bugün işim icabı çarşıda dolaşırken, tekerlekli sandalyede bana doğru bakan güzel bir hanımefendi; "Biraz vaktinizi alabilir miyim?" diyerek bana seslendi.

Biraz ürkek ve çekingen bir ses tonuyla "Derneğimiz için bu dergilerden satıyoruz, almak ister misiniz?" dedi. Arkasından da ekledi "Makbuz karşılığında Engelliler Derneği'mize, yardım eder misiniz?"

Bu sözlerin ardından derginin ne kadar, kaç lira olduğunu sordum. Bana verdiği cevap yine mütevazi bir üslupla "Siz ne kadar öderseniz" oldu.

Dergiyi biraz inceledikten sonra; ama burada 5 lira fiyatı yazıyor, neden hakkını istemeye çekiniyorsun dediğimde gülümseyerek "Vermiyorlar ki yani almıyorlar" dedi. Derginin gerçek hakkını ödeyerek bir tane dergi aldıktan sonra işime geri döndüm.


Bu insanlar engelli değil, kendileri için engelsiz bir dünya yaratmaya çalışan yüreği güzel insanlar. Kendi sosyal yardım çalışmaları için bile kendi haklarını istemeye çekinen ve bir adet daha derneklerine tekerlekli sandalye kazandırmak için bu sıcak günlerde severek bu işi yapan gönüllüler.

İnanın bu insanlar için yaşam çok zor. Sadece yollar ve kaldırımlar için daha önce  bir yazı yazmıştım ve görme engelli vatandaşlarımız için 'Sesli Kitap' adlı yazımı da okumanızı tavsiye ederim. Bu insanlar hayatın tüm kesiminde önemli derece de zorluklarla karşılaşıyorlar. Sadece tekerlekli bir sandalyeye sahip olmak onlar için bu hayatı kolaylaştırmaya yetmiyor tabi.

Mesela yine çok uzun bir zaman önce ulaşım istasyonlarında ki engelli asansörleri ile ilgili bir yazı daha kaleme almıştım. Merak edenler için o yazımı da buradaki linke tıklayarak okuyabilirsiniz. Selamlarımla. 02.06.2017 / Yazarlife


Daha fazlası >>
 
yazaroyunu © Copyright 2012. All Rights Reserved.
Created by: George Robinson Published..Blogger Templates.
Proudly powered by Blogger.
imagem-logoBack to TOP